Siyasal mücadelede devrimci öncü güç olmak

 


Halil Gündoğan

7.11.2025

 

Pratik aktif önderlik

İdeolojik-siyasi mücadele, hayatın her bir alan ve kesitinin, benimsenen ideoloji ve ön görülen siyasal programa uyarlı olarak, verili sürecin somut güncel olguları ve taktik hamleleri üzerinden, mütemadiyen
değiştirilmesi, yeniden kurgulanıp kurulması veya düzenlenmesi zemininde işlev görüp, anlam kazanarak maddi bir güce dönüşebilir. Aksi takdirde ideolojik siyasi mücadele adına ortaya konan program ve stratejik söylem külliyatı, “laf salatası” ve “boş teneke tıngırtısı” olmaktan öteye bir değer ifade etmez. Bundandır ki ideolojik-siyasi mücadele mutlak surette dinamik, enerjik ve atak militan bir müdahaleyi, dönüştürücü, yönlendirici ve yol açıcı aktif önderlik yapma misyonu gereğince davranmayı şart koşar.

 

Edilgen ve kendiliğindenci önderlik

Bugün gerek devrimci sol-sosyalist kesim ve gerekse reformist-parlamentarist sol cenah siyasi parti ve örgütleri, keza irili ufaklı birçok burjuva partilerinin siyasal mücadele arenasında kapladıkları yer ve ağırlıkları adeta var ile yok arası bir durumdaysa; bunun belirleyici baş unsurlarından biri de hiç kuşku yok ki siyasi mücadele adına yaptıkları veya yaptıklarını varsaydıklarının, yukarıda belirtilen bu özellikleri esasen taşımıyor olmasıdır. Yani tabiri caizse, her biri esasen birer tabela partisi konumunda.

 

Gerek devrimci sol-sosyalist ve gerekse reformist parti ve örgütlerin siyasal mücadele adına yaptıkları (TİP ve Halk Evleri’nin, halkın yaşamını doğrudan ve dolaylı olarak ilgilendiren hemen hemen her siyasi, ekonomik vs. sorunlarda sokağa ve meydanlara indiği, kitlelerle sıcak temas kurduğu ve alternatif çözüm önerileriyle doğrudan ve aktif muhalefet yürüttüğü bir dönemini dışta tutarak) esasen, kendilerince önem arz eden bazı siyasal gelişmeler hakkında ara ara bazı analiz, yorum ve bir de tavır belirlemekten ibaret olageldi. Haliyle de bu tutum ve yaklaşımlarıyla, siyasal mücadelenin aktif ve etkin öznesi olamadılar/olamazlar da. Bu tutumun onlara reva gördüğü tek seçenek; sadece ve sadece edilgen seyircilikti, nitekim yapılan da budur.

 

Büro ve salon devrimciliği

Sol-sosyalist kesimden, legal partileri olanlarının siyasal mücadeleleri adeta meclis, salon ve parti bürolarında yürüttükleri siyasal yorum ve tartışmalardan öteye gitmezken; illegal olanlarının büyük çoğunluğunun ise, birer yan kuruluş olarak ele aldıkları legal parti ya da dernek vb. bazı legal oluşum ve dergi bürolarına kıstırılmış olan o kendi dar örgütsel varlıklarının idame ettirilmesi ana uğraşına endekslenmiştir adeta. Örneğin kendisini devrimci sosyalist olarak tanımlayan bir EMEP’nin, TKP’nin, Sol Parti’nin, ya da bir ESP’nin, SYKP’nin ya da SMF’nun halkın güncel ve gelecek yaşamını doğrudan ilgilendiren çok önemli ekonomik, siyasi vb. sorunlara ilişkin aktif sokak muhalefeti yaparak kitlelere alternatif çıkış adresi olarak bir şeyler sunduklarına tanık olabiliyor muyuz?

 

Güncel siyasal mücadeleden yalıtık devrimcilik

Ya da örneğin legal alanda kendisini siyaseten temsil eden bir partisi de olmayan bir TKP-ML’nin, gelişen ve aktif örgütlü tavır geliştirilmesi gereken, örneğin kayımlar, örneğin savaş, örneğin artan şeriatçı tehdit, örneğin yaşam alanlarına müdahaleler, örneğin seçmen iradesinin gaspına yönelik girişimler, örneğin iç savaş hazırlık ve tehditleri, mevcut iktidar bloğunun seçimle gitmeme olasılığı, laisizm, yeni müfredat ve zorunlu din dersleri, alevi açılımı adı altında yapılmak istenenler, Rojava Kürtlerinin kendi kaderlerini tayin haklarına yapılan faşizan ırkçı müdahale, kadın kırımı, milli değerler adı altında ahlak bekçiliği uygulamaları, asgari geçim koşulları, konut ve kira sorunları, düşünce ve ifade özgürlüğüne karşı yapılan saldırılar, devletin dış saldırgan politikalarına, savaş teskerelerine, BOP kapsamında süren ve sürecek olan operasyonlara devletin takındığı ve takınacağı tutumlara karşı, çevre ve iklim politikalarına karşı vs. vb. herhangi bir siyasal sorunda, sorunu gündemine alarak toplumun diğer kesimlerini harekete geçirme uğraşı içine girdiğine, tepki ve mücadeleyi organize etmede onlara ön ayak olduğuna, ortaklaştırılan güçlerle, karşı mücadeleyi örgütleme ve pratiğe geçirme uğraşı içinde olduğuna tanık olabiliyor muyuz?

 

Kumdan kaleler

Her biri ortalama yarım asırlık maziye sahip bu örgütlerin kitlelerle doğrudan bağ kuracak il, ilçe, mahalle ve köy teşkilatlarının olduğuna tanık olabiliyor muyuz? Mesela Ovacık ve Dersim merkez belediyesinde toplam iki dönem görev yapan SMF’nun geride bıraktığı güçlü örgütlü bir kitle tabanına tanık olabiliyor muyuz?

 

Devrimin stratejik sorunlarına kayıtsızlık

Siyasal mücadelede etkili bir güç olabilmenin bir yolu da dağınık, bölük-pörçük güçleri bir çatı altında birleştirmek geçiyor değil mi? Peki örneğin, kimi kez karşı-devrim güçlerinin dolaylı ve direkt müdahaleleri marifetiyle, kimi kez kadroların basit basiretsizlikleri ve kimi kez de yine basit siyasal-örgütsel gerekçelerle bölünüp parçalanmış ve ama birleşme potansiyeli de en güçlü olan TKP(ML) orjinli ve her biri de kendisini “komünist önder güç” olarak addeden bu dört-beş örgütün bu sorunu aşmak için ciddi bir uğraş içinde olduğuna tanık olabiliyor muyuz?  Oysa bu güçlerin gerçekten de devrimi ve devrimci siyasal mücadeleyi örgütleme diye bir dertleri olsa, öncelikle eften-püften gerekçelerle dayatılmış olan bu ayrılıklara son verirler. Sürecin acil gereksinimini duyduğu o lokomotif görevi görecek legal bir parti örgütü çatısı altında güçlerini yeniden örgütleyerek, güçlü bir çekim merkezi olabilirler. Bununla da diğer pek çok devrimci-demokrat örgüt ve kesimle, sürecin farklı sorunlarının çözümünü esas alan farklı çatı örgütlülüklerinin oluşmasını kolaylaştırabilir bir zemin hazırlamış olurlar. Peki bu yönlü bir çabaya tanık olabiliyor muyuz?

 

Militan-devrimci müdahale

Maalesef ki olamıyoruz. Oysa sistemi değiştirme iddiasına sahip her siyasal öznenin, bu iddiasını boş laf olmaktan çıkartıp, olgusal maddi bir güce dönüştürebilmesinin bir başka “sihirli formülü” yoktur. Bütün bu aktif önderlik veya ön ayak olma misyonunun gereğince davranabilmek için aslında öyle ahım şahım güçlü örgütsel bir yapıya sahip olmak da gerekmiyor. Bütün bunları bu tür bir aktif siyasal mücadele hattı izlemenin gerekliliğine inanmış bilinçli, kararlı ve azimli legal bir partinin çekirdek kadrosal gücü ile yapmak pekâlâ mümkün. Adım adım gelişip büyümenin, itibar ve güven kazanmanın yolu da zaten ancak ki böylesi bir mücadele hattıyla mümkün olabilir, değil mi?