Demek ki neymiş Öcalan’ın “yeni paradigma” dediği şey?

 


Halil Gündoğan

30.12.2024

 

Faşist MHP lideri ve iktidarın oylumu küçük ve ama ters orantılı olarak etkisi büyük, küçük ortağı Devlet Bahçeli’nin devlet adına Ekim ayı başlarında kamuoyuna ifşa ettiği “yeni süreç”, öngörülen olağan seyrinden çok da sapmadan devam ederek; DEM Parti heyetinin Öcalan ile yaptığı ziyaretle, artık tamamen aleniyet kazanmış oldu.

 


Somut durum: İki ülke-iki devrim stratejisi


Halil Gündoğan

28.12.2024


Belli başlı bileşenlerinin ekseri çoğunluğunca Türkiye Devrimci Hareketi (TDH), denilebilir ki ta 1920’lerin TKP sürecinden devraldığı bir yanlış teşhisi, hâlâ da tekrarlamaya devam ediyor. İşgal ve ilhak ta edilmiş olsa K. Kürdistan’ın Türkiye’nin doğal bir parçası, bir bölgesi olmayıp, ayrı bir ülke olarak, Kürt ulusunun yurdu olduğu gerçeğini es geçmeye devam ediyor.

Bilindiği gibi T.C. Devleti, Osmanlı İmparatorluğunun bakiyesi olarak Anadolu, Trakya ve Mezopotamya toprakları üzerinde, ulus devlet modeliyle kurulmuştu. Bu kuruluş, bu ‘coğrafya’ da yaşamakta olan tüm diğer yerel ulus ve ulusal azınlıkların yurtlarının da ilhakıyla mümkün olmuştu. Kemalistler kurdukları bu devşirme ülkeye de “Türkiye Cumhuriyeti Devleti” adını vermişlerdi. Tabii günlük konuşma dilinde kısaca, “Türkiye” adıyla anılacaktı.

Suriye’de neler oluyor?


 

Halil Gündoğan

21.12.2024

 

Suriye’de ne oldu?


Bilindiği üzere Suriye’de, Esad’ın iktidarını kansız bir şekilde devredip, ülkeden ayrılması ile sonuçlanan sürecin başlangıcı, bundan 13 yıl öncesine dayanır. “Arap Baharı” olarak tanımlanan sürecin etkisiyle, esasen yolsuzluklara ve insan hakları ihlallerine karşı, Ocak 2011 tarihinde, küçük çaplı gösteriler şeklinde başladı. Ancak bu gösteriler, devreye BOP’un baş mimarlarından ABD, İngiltere ve İsrail’in ve de özel olarak BOP “Eş başkanı” unvanı sahibi Erdoğan’ın başında bulunduğu Türk Devleti’nin girmesiyle, renk ve nitelik değiştirmeye başladı.

 

Çözümsüzlük açmazının Kürt milliyetçilerini vardırdığı nokta


 


Halil Gündoğan

14.12.2024

Bundan kısa bir süre önce, “Yeni Ortadoğu İçin İsrail-Kürt İttifakı Gelecekteki Riskler Ve Fırsatlar” ana temalı bir panel düzenlenmişti. Verilen bilgiye göre panel, Kudüs İbrani Üniversitesi’nden Kürt akademisyen Veysi Dağ tarafından organize edilmişti. Panelistler üç İsrailli akademisyen ve Kürt tarafını temsilen de Kürdistani Parti (PAKURD) kurucu başkanı vardı.

Panelistlerin tamamı, İsrailler ile Kürtler arası ittifakın ta Asurlar, Babiller vs. dönemlerinden beri devam edegelen tarihi bir kökenini olduğunu uzun uzun anlatarak başladı. Yani “bin yıllık Türk-Kürt Kardeşliği”nden daha da eski tarihlere dayanan, alternatif bir “kardeşlik hikayesi”. Ve yine panelistlerin tamamı, bugünün koşullarında gerekliliği elzem görülen Kürt-İsrail İttifakını, bu “köklü tarihi miras” ve “benzeşen ortak tarihsel yaşam öyküsü” üzerinden kurgulamayı tercih etti: “Her iki halk bin yıllarca devletsiz bırakıldı ve sürgün edildi. Bu ortak yönümüz bizim birbirimizi daha iyi anlamamızı sağlayacak güçlü bir bağdır. İsrail bu makus talihi yıkıp, kendisini yoktan var ederek devletleşti. 

Ulusal kurtuluş hareketleri her koşulda desteklenmeli mi?

 


Halil Gündoğan

11.12.2024 






Suriye’de ki paylaşım savaşında son durum ve tarafların pozisyonu

Emperyalist güç odaklarınca Suriye’de yürütülmekte olan vahşi paylaşım savaşı, Esad Rejiminin kendisini sonlandırılmasıyla, birinci evresi itibariyle tamamlanmış oldu: Kaybeden taraf Rusya, İran ve Esad Rejimiyken; kazanan taraf, başta İngiltere olmak üzere ABD, İsrail ve genel olarak NATO oldu.

 Keza taşeron güçler olarak Türkiye-SMO, HTŞ, SDG ve Esad Rejimi muhalifi diğer bazı toplumsal kesimlerin de belli kazanımlar elde eden taraflar olduğunu ifade etmek gerekiyor.

Paylaşım savaşının ikinci evresinin ise esasen BOP stratejisinin ön gürmüş olduğu önceliklere uygun olarak dizayn edilmek isteneceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Bunda elbette Rusya ve Türkiye ile kapalı kapılar ardında yapılan pazarlık ve anlaşmalar da gözetilecektir. Rusya’nın Suriye’den bu kadar kolay vazgeçmesinin mutlaka ki bir karşılığı vardır. Muhtemelen ABD’nin yeni yönetimiyle Ukrayna üzerinden yapılan pazarlıklarda varılan bazı anlaşmalar karşılığındadır bu kolay vazgeçme durumu.

 

PARAMİLİTER GÜÇ VE DİĞER SİLAHLI GİZLİ OLUŞUMLARA NEDEN İHTİYAÇ DUYULUYOR ACABA?

Halil Gündoğan

07.12.2024

 

Denilebilir ki ilkeli ve moderniyle tüm devletlerin, resmi ordu, polis ve istihbarat oluşumları dışında bir de yerel ve küresel alandaki gayrı meşru kirli işlerini yaptırdıkları gayri resmi, illegal oluşumları hep olagelmiştir. Fakat özelikle de 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı sonrası dönemde Varşova Paktı ile ABD’nin başını çektiği Batı Avrupalı devletlerinin oluşturduğu emperyalist pakt (yani özetle NATO) arasında başlayan “Soğuk Savaş” sürecinde bu gayri resmi güçler, Pentagon koordinatörlüğünde, uluslararası oluşumlar karakteri kazanır. 

 

“NATO’nun bütün cephe gerisi operasyonlarının gayri resmi adı” olarak kimi yerde Gladio veya “Süper NATO”, T.C Devleti’nde “Özel Harp Dairesi” veya “Kontrgerilla” adlarıyla bilinen bu illegal oluşumların temel kuruluş gerekçesi; genel olarak muhaliflerin ve ama özel olarak da sosyalist ve komünistlerin mücadelelerini bastırmak ve iktidara gelmelerini engellemek ve keza olası Varşova Paktı saldırısı karşısında, o ülkelerin cephe gerisinde kontrgerilla faaliyetleri organize edip, yürütmektir.

 

Rusya’ya Suriye’de İngiltere Operasyonu

 


Halil Gündoğan

4.12.2024

Suriye’deki son operasyon neyin ve kimin operasyonu?

Oldukça uzun bir süredir Suriye Rejimine karşı atıl durumda bekleyen “Rejim Muhalifi Güçler” olarak tanımlanan ve esasen, başta CİA, MOSSAD, MI6 ve MİT tarafından organize ve finanse edilen, ağırlıklı bölümünü cihatçıların oluşturduğu paramiliter-milis güçler,  iç güç dengelerinde kayda değer ölçekte büyük değişikliklerin de yaşanmadığı bir süreçte (elbette Hizbullah’a bağlı güçlerinin önemlice bir bölümünün Lübnan’a çekilmesi ve Rusya’nın eskisi kadar aktif olamaması gibi etmenler, saldırganlar açısından kısmen avantajlı bir ortam oluşturuyor olsa da) adeta “sürpriz” bir şekilde, 27 Kasım 2024 tarihinde güçlü bir atak ile karşı saldırıya geçtiler.