Adı konulamayan “Süreç” ve demokrasi bilinci


 


Halil Gündoğan

22.08.2025

 

Bir hilkat garibesi misali

Bir süreden beridir, tarafların ve kamuoyunun üst başlık olarak adına “süreç” dediği ve ama tam olarak neyin süreci olduğunun isimlendirmesinde bile mutabık olunamayan, tepeden inme, dayatma bir kör muamma ile yüz yüze bırakılmış durumdayız. İktidar kanadı ve basını “Terörsüz Türkiye” diyor. Kürt Siyasal Hareketi (KSH), Öcalan’ı kırmamak adına, “Demokratik Toplum İnşası” diyor. Kamuoyu ise genel olarak “Barış Süreci” demeye daha yatkın. Yani işte böylesine de eşi benzeri görülmemiş, adeta hilkat garibesi misali bir durum söz konusu.

 

Diyanet İşleri Başkanlığı’na yaptırılmak istenen nedir?

 


Halil Gündoğan

18.08.2025

 

Özel gündemli sipariş “Cuma Hutbeleri”

Her birimizin malûmu olduğu üzere Diyanet İşleri Başkanlığı’nın “Cuma Hutbeleri” dedikleri rutin söylevlerinin içeriği, son süreçte esas olarak şeri hukukta toplum ve aile yaşantısında kadına biçilen yer ve rolün ne olduğu ve ne olması gerektiği üzerine yoğunlaşmış durumda. Bu içerikli hutbelerin en sonuncusu ise kadın ile erkeğin miras haklarının ne olması gerektiğine ilişkin olan, “Kul Hakkı Ateşten Gömlektir” başlıklı hutbesiydi. Bu hutbede “kul hakkının” ne olduğunun ve kapsamının genel bir izahatı yapıldıktan sonra, miras bölüşümünde kadının hakkının ne olması gerektiğinin de bu “kul hakkı” kapsamında olduğunun altı kalınca ve önemle çiziliyor.  Böylece bir kez daha bilgiler tazeleniyor ki “yüce adaletin temsilcisi Allah” bariz bir şekilde “kulları” arasında cinsiyetçi ayrımlar yapıyor. Alenen erkek kullarını kayıran, kadın kullarının ise mağdur eden bir “yüce adalet” buyuruyor. Diyanet de Allah’ın bu buyruğundan hareketle şöyle diyor örneğin:

 

Türk Devleti’nin Rojava’yı işgal olasılığı

 


Halil Gündoğan

15.08.2025

 

Dün

Bu olasılık dün, yani Esat dönemi Suriye’si için “sınır güvenliği” ve keza “bölge ve ülkemiz için tehdit kaynağı” şeklinde, aslı astarı bulunmayan gerekçeler üzerinden söz konusuydu. Öncelikle Rojava Özerk Yönetiminin (RÖY) askeri olarak Türkiye dahil hiçbir komşu devlet için tehdit oluşturma gerçekliğinin
bulunmadığı çok açıkken; Türk Devleti bu yapay gerekçeyi sürekli gündemde tutmayı tercih etti. Ve bu gerekçeyle birçok operasyon da gerçekleştirdi. ABD ve Rusya faktöründen ötürü tümden işgal cüretinde bulunmadıysa da fakat yine de bazı yerleri işgal ederek kendi kontrolü altına aldı. İnsansız silahlı hava araçlarıyla sürekli bir şekilde saldırılar ve kadrolara karşı suikastler gerçekleştirdi. Öyle ki bu saldırılarını taşeron olarak kullandığı İŞİD aracılığıyla bile gerçekleştirmekten geri durmadı.

 

Berin Sönmez uyarıyor: Tehlikenin farkında mıyız? (*)

 


Halil Gündoğan

8.08.2025

 

Ne olmuştu?

“Başörtülü feminist yazar” olarak bilinen akademisyen Berin Sönmez, kısa bir süre önce yazdığı bir makaleyle başörtüsünü çıkaracağını beyan etti. Tabii bunu, canı öyle yapmak istediği için yapıyor değildi. Bu, çok açık ve net olarak siyasal bir eylem. Bir uyarı, toplumsal bir dikkat yoğunlaşması sağlama eylemi. Erkek egemen sistemi ve Siyasal İslam’ı protesto eylemi. Kendisi bunu şu sözlerle ifade ediyor:

 

CHP operasyonu “klikler arası iktidar kavgası” mıdır?

 

 

Halil Gündoğan

31.07.2025       


Tek düze basma kalıp yaklaşımlar                                                                                                            

Devlet iktidarını elinde bulunduran dinci faşist Erdoğan rejiminin, ana muhalefet partisi CHP’ye yönelik olarak beş aydır devam edegelen operasyonu, özellikle bizim sol cenahın bazı kesimlerinde “klikler arası iktidar dalaşı” olarak tanımlanmakta. Bu yargıdan hareketle de “bizi ilgilendiren ve taraf olmamızı gerektiren bir yanı yok, yesinler birbirlerini.” şeklinde özetlenebilecek bir tutum içinde olunması gerektiği ileri sürülmekte. Örneğin denilmekte ki: